28 research outputs found
Akıllı şehirlerdeki kritik altyapıların siber güvenliği
Smart city is a trending topic that many researchers from different disciplines are interested in. Even though
it is supposed to be a study field of public administration, it has also technical dimensions which are focused
on by researchers from engineering sciences. On the other hand, there is a security dimension of smart cities
which has a boundary that includes multidisciplinary contributions. The security of cities has been an
essential issue throughout the ages, but with the emergence of smart cities, the development of internet and
communication technologies, and as a consequence of interconnection of critical infra structures in the smart
cities, a new dimension of security has been emerged as the headline of security studies. This headline is
cyber security. This study aims to investigate cyber security issues in smart cities particularly focusing on
critical infrastructures and presents a recommendatory model for providing cyber security of critical
infrastructures in smart cities.Akıllı şehir birçok farklı alandan araştırmacıların ilgisini çeken popüler bir konudur. Kamu yönetimi
alanında bir çalışma alanı olmasına rağmen, mühendislik bilimlerindeki araştırmacılar tarafından
odaklanılan teknik boyutlara da sahiptir. Öte yandan, çok disiplinli katkıları içeren bir sınırı olan akıllı
şehirlerin bir de güvenlik boyutu vardır. Şehirlerin güvenliği, çağlar boyunca önemli bir mesele olmuştur,
ancak akıllı şehirlerin ortaya çıkması, internet ve iletişim teknolojilerinin gelişimi ve akıllı şehirlerdeki kritik
alt yapıların sanal ağlarla birbirlerine bağlanması sonucunda, güvenliğin yeni bir boyutu güvenlik
çalışmalarının ana başlığı haline gelmiştir. Bu başlık siber güvenliktir. Bu çalışma, akıllı şehirlerde özellikle
kritik altyapılara odaklanan siber güvenlik meselelerini sorgulamayı amaçlamakta ve akıllı şehirlerdeki kritikaltyapıların siber güvenliğini sağlamak için öneri niteliğinde bir model ortaya koymaktadır
Kamu hizmetlerinin sunumunda dijital dönüşüm: Nesnelerin interneti üzerine bir inceleme
Son yıllarda bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, internet kullanımının yaygınlaşması, bilgi çağına ve bilgi toplumu olarak nitelendirilen döneme geçiş ile birlikte kamu hizmetlerinin sunum şekli de dönüşüme uğramıştır. Birbirlerine internet aracılığıyla bağlı hale gelen insanlar, makineler, taşıtlar, eşyalar, kısaca nesneler, nesnelerin interneti adı verilen konuyu kamu yönetimi gündemine taşımıştır. Nesnelerin internetinin bir yansıması olarak merkezi ve yerel yönetimler, kamu hizmetlerini daha etkin, etkili ve verimli sunmak adına sensörler, gelişmiş ağlar, giyilebilir teknolojiler ve GPS sistemlerini kamu hizmetlerinde kullanmaya başlamışlardır. Bu uygulamalar kamu hizmetleri sunumunda yaşanan dijital dönüşümün somut birer örneklerini teşkil etmektedirler. Bu çalışma, kamu hizmeti sunumunda gözlemlenen dijital dönüşümü kamu yönetimi disiplini temelinde, nesnelerin interneti konusu bağlamında, ilgili alan yazını ve raporlar çerçevesinde analiz etmektedir. Çalışmada, nesnelerin interneti kapsamına giren uygulamalar, çeşitli kamu hizmetleri alanları dâhilinde ele alınmakta ve uygulamaya yönelik örnekler verilmektedir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise konu üzerine gelecekte yapılacak olan çalışmalar için bir takım öneriler sunulmaktadır.In recent years, the development of information and communication technologies, the widespread use of the
internet, the transition to the information age and the so-called information society, as well as the form of public
services has been transformed. People, machines, vehicles, goods, objects in short, which became connected to each
other via internet, brought the subject called internet of objects to the public administration agenda. As a reflection
of the Internet of objects, central and local governments have begun to use sensors, advanced networks, wearable
technologies and GPS systems in public services more effectively, effectively and efficiently. These practices are
concrete examples of the digital transformation in the provision of public services. This study analyzes the digital
transformation observed in the provision of public services on the basis of public administration discipline, in the
context of the Internet of Things, within the relevant literature and reports. In this study, the applications within the
scope of the internet of objects are handled within various public services areas and examples are given. In the
conclusion part of the study, some suggestions are given for future studies on the subject
Türkiye’de merkezi yönetimin sosyal medya kullanımı: Bakanlıkların Twitter hesapları üzerine bir analiz
İnternet kullanımının dünya genelinde yaygınlaşması ile birlikte internet tabanlı uygulama ve yazılımları da gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Bu gelişme neticesinde internet tek taraflı bilgi paylaşım ağı olmaktan öteye giderek insanların ve kurumların bilgiyi birbirleriyle etkileşimde bulunarak paylaştığı bir platform haline gelmiştir. Sosyal medya bu durumun bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Sosyal medya kullanımı özellikle 2000’li yılların başından bu yana önemli ölçüde yaygınlaşmıştır. Son yıllarda devlet kurumları da sosyal medyayı aktif kullanır hale gelmiştir. Bu çalışma, Türkiye’deki bakanlıkların sosyal medya kullanımlarını önde gelen bir sosyal medya platformu olan Twitter üzerinden analiz etmektedir. Çalışmada, bakanlıkların 2019 yılında paylaştıkları toplam 8883 adet tweet incelenerek, kurumların bu tweetleri hangi amaçlarla paylaşıldığı belirlenmeye çalışılmıştır.With the widespread use of the Internet, internet-based applications and software have developed and
diversified. As a result of this development, the internet has become more than a unilateral information
sharing network and has become a platform where people and institutions interact and share information
eachother. Social media has emerged as a reflection of this situation. The use of social media has increased considerably since the beginning of the 2000s. In recent years, government agencies have become active users of social media. This study analyzes the social media usage of ministers in Turkey on the scope of Twitter which is a leading social media platform. In this study, a total of 8883 tweets shared by the ministries in 2019 were examined and the purpose of the sharing was tried to be determined
Ulusal güvenlik politikası çerçevesinde ABD’nin güvenlik anlayışına kronolojik bir bakış
Bu çalışmada, kuruluşundan bugüne kadar ABD’nin güvenlik stratejilerinin geçirdiği evrim ulusal güvenlik politikası temelinde ele alınmıştır. Kuruluş döneminde ABD’nin kendi felsefesi ile paralel olarak gelişen güvenlik algısı incelenirken, Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve devamında oluşan gelişmelerin, ABD’nin güvenlik anlayışını Avrupa’ya ve diğer ülkelere müdahil olmaya nasıl ittiği anlatılmıştır. Çalışmada, ABD’nin kimliğinin şekillenmesinde çok büyük bir etkisi olan Soğuk Savaş dönemine değinildikten sonra 1990’lı yıllar ele alınmış, ardından ABD’nin güvenlik anlayışını bugüne getiren ve bir milat kabul edilen 11 Eylül saldırıları ve bu saldırılara gösterilen reaksiyon irdelenmiştir. Başkan Bush ve Başkan Obama dönemleri sonrası Başkan Trump döneminin güvenlik algısının ele alındığı çalışmada, ABD siyasetinde 11 Eylül olayları güvenlik anlayışı açısından nasıl bir milat ise, Trump dönemi etkin anlayışının da bu noktada bir başka milat olduğu ortaya konulmuştur. Geniş kapsamlı bir literatür taraması yapılıp çeşitli kaynaklardan ikincil verilere yer verilirken, dönemlerin güvenlik anlayışlarına etki eden düşünce ve olaylar da yorumsamacı bir bakış açısıyla ele alınmıştır
Cyber security policy: A comparative analysis on USA, Russia and China
Ülke sınırlarının ulusal güvenlik politikası açısından taşıdığı önem, son yıllarda giderek hızlanan
küreselleşme süreci ile birlikte azalmaya başlamıştır. Küreselleşme ile birlikte dünyada, ülkelerin güç
dağılım kanalları yeniden şekillenmiş, asimetrik güç ilişkileri ortaya çıkmış ve ulusal güvenlik
ihtiyaçları yeniden tanımlanmıştır. Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler siber güvenlik
kavramını ortaya çıkarmış ve siber güvenlik, ulusal güvenliğin önemli bir unsuru haline gelmiştir.
İnternetin, ülkelerin sınırlarını aşan yapısı, internet ağlarının bireysel hizmetlerin ve amaçların
ötesinde devletin kritik altyapılarında ve kamu hizmetlerinin yürütülmesinde kullanılması, gün
geçtikçe gelişen e-devlet uygulamaları, siber güvenliğin ulusal güvenlik içerisindeki önemini daha da
pekiştirmiştir. Bu bağlamda, çalışmada ABD, Rusya ve Çin’in siber güvenlik politikaları, özellikle
bu üç ülkede yayınlanan resmi politika belgeleri temelinde incelenmekte ve karşılaştırmalı bir analiz
yapılmaktadır.The importance of country borders within the national security policy has begun to diminish
continuously with the acceleration of the globalization process in recent years. With globalization,
the power distribution channels of the countries have been reshaped; asymmetrical power relations
have emerged and the needs for national security of countries have been redefined. Technological
developments in recent years have disclosed the concept of cyber security and cyber security has
become an important element of the national security of countries. The structure of the Internet that
exceeds the borders of countries, the use of internet networks in the critical infrastructures of the
state and in the execution of public services beyond the individual services and objectives, and the
increasing e-government applications have further reinforced the importance of cyber security in
national security. In this context, the study comparatively examined the cyber security policies of the
USA, Russia and China particularly on the basis of official policy documents published in these three
countries and such an analysis is presented
Hundred years of administrative reforms: The assessment of Turkish administrative reforms in the scope of decision making approaches
Tüm yönetim sistemleri gibi kamu yönetimi de kendini çevre ve koşullara uygun olarak yenilemeyi ve
güncellemeyi hedeflemektedir. Türk Kamu Yönetimi, Cumhuriyetin ilanından bu yana çok sayıda idari reformun öznesi olmuştur. Bu çalışma, Türk Kamu
Yönetiminin yüzyılında yapılan idari reform çalışmalarını dönemsel olarak ele almakta ve bu çalışmaları, kamu yönetimi alan yazınında önemli bir çalışma
konusu olan karar verme yaklaşımları çerçevesinde
değerlendirmektedir. Çalışmanın sonucunda, söz
konusu idari reform çalışmalarının karar verme
yaklaşımları içerisindeki yönelimlerine dair büyük
resim görülmeye çabalanmakta ve gelecekte yapılacak idari reform çalışmalarının bu çerçevedeki olası
yönelimlerine dair öngörülerde bulunulmaktadır.As all management systems do, public administration also aims to renew and update itself in accordance with the environment and changing conditions. Turkish Public Administration has been the subject of
numerous administrative reforms since the proclamation of the Republic. This study, periodically analyzes
the administrative reform studies conducted in the last hundred years and assesses them in the scope of
decision making approaches and models which is an important field of study in public administration. In the conclusion part of the study, the big picture that picturizes the orientation of administrative reform
studies in the scope of decision making approaches and models is being tried to see and predictions
about the administrative reforms which will be made in the future are given
Kamu hizmetlerinin sunumunda dijital dönüşüm: Nesnelerin interneti üzerine bir inceleme
Son yıllarda bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, internet kullanımının yaygınlaşması, bilgi çağına ve bilgi toplumu olarak nitelendirilen döneme geçiş ile birlikte kamu hizmetlerinin sunum şekli de dönüşüme uğramıştır. Birbirlerine internet aracılığıyla bağlı hale gelen insanlar, makineler, taşıtlar, eşyalar, kısaca nesneler, nesnelerin interneti adı verilen konuyu kamu yönetimi gündemine taşımıştır. Nesnelerin internetinin bir yansıması olarak merkezi ve yerel yönetimler, kamu hizmetlerini daha etkin, etkili ve verimli sunmak adına sensörler, gelişmiş ağlar, giyilebilir teknolojiler ve GPS sistemlerini kamu hizmetlerinde kullanmaya başlamışlardır. Bu uygulamalar kamu hizmetleri sunumunda yaşanan dijital dönüşümün somut birer örneklerini teşkil etmektedirler. Bu çalışma, kamu hizmeti sunumunda gözlemlenen dijital dönüşümü kamu yönetimi disiplini temelinde, nesnelerin interneti konusu bağlamında, ilgili alan yazını ve raporlar çerçevesinde analiz etmektedir. Çalışmada, nesnelerin interneti kapsamına giren uygulamalar, çeşitli kamu hizmetleri alanları dâhilinde ele alınmakta ve uygulamaya yönelik örnekler verilmektedir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise konu üzerine gelecekte yapılacak olan çalışmalar için bir takım öneriler sunulmaktadır.In recent years, the development of information and communication technologies, the widespread use of the
internet, the transition to the information age and the so-called information society, as well as the form of public
services has been transformed. People, machines, vehicles, goods, objects in short, which became connected to each
other via internet, brought the subject called internet of objects to the public administration agenda. As a reflection
of the Internet of objects, central and local governments have begun to use sensors, advanced networks, wearable
technologies and GPS systems in public services more effectively, effectively and efficiently. These practices are
concrete examples of the digital transformation in the provision of public services. This study analyzes the digital
transformation observed in the provision of public services on the basis of public administration discipline, in the
context of the Internet of Things, within the relevant literature and reports. In this study, the applications within the
scope of the internet of objects are handled within various public services areas and examples are given. In the
conclusion part of the study, some suggestions are given for future studies on the subject
Sivil toplum kuruluşlarının hesap verebilirlikleri: genel tartışmalar ve lisansüstü tezler üzerinden bir analiz
Bu çalışma, hesap verebilirlik kavramına sivil toplum kuruluşları üzerinden bir yaklaşım gerçekleştirmektedir. Bir yönüyle STK‘ların hesap verebilirliklerinin sorgulanması konusuna değinirken, bir yönüyle de Türkiye‘de lisansüstü eğitiminin birer ürünü olarak ortaya çıkan tezlerde, konuya ilişkin izler aramaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın ilk bölümünde STK‘lar ve hesap verebilirlik kavramı üzerine, ilgili literatür temelinde yorumsamacı açıklamalara yer verilmiştir. Çalışmanın diğer kısmında ise nitel bir araştırmaya yer verilmiştir. Söz konusu araştırmada Türkiye‘de hesap verebilirlik konusunda yazılan lisansüstü tezler yazıldıkları alanlar bazında taranmıştır. STK‘ların hesap verebilirliği konusu özellikle Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yazılan tezlerde aranmıştır. Çalışmanın sonuç bölümünde ise STK‘ların hesap verebilirliği konusu üzerine genel ve yapılan araştırma özelinde ortaya çıkan sonuçlara yer verilmiştir
Reading the citizens' demands in the delivery of public services on e-government application: An investigation on the most used services
The use of internet and technology in the provision of public services and beyond this, the turning of public services and their deliveries to more efficient, efficient and quality way are among the pioneering principles of today's public administration approach. Such understanding in this direction has emerged with the New Public Management which entered the public administration as a new trend in the 1980s and aimed to adapt the principles of the private sector business approach based on efficiency and practicality to the public administration. The development of the understanding has been possible by the New Public Service approach, which criticized New Public Management and focused on the concepts of public service and public interest. Egovernment is the most widely used platform in recent years to provide the citizen this efficient, practical and public benefit based delivery in these two approaches. This platform enables citizens to receive a fast, high quality and uninterrupted service from the government, while providing the
government significant gains and savings in terms of both efficiency and cost in bureaucratic transactions within and between institutions. E-government applications are provided via egovernment portal in Turkey since 2008. Citizens can easily access this platform through their computers and smart phones for seven days and twenty-four hours. Over the years, both the number and quality of public services provided through this platform have continuously increased. This study analyzes the 20 most used practices by citizens on the E-government platform. The analysis includes in which public service area these applications are, and in which ways they meet the needs of citizens. Within the framework of the findings to be reached in line with the analysis, an effort was made to develop a foresight about which public services the citizens would demand to receive easily on this platform in the future. In the conclusion of the study, a number of suggestions about the issues that public service provision should focus on in the future within the framework of this foresight are given
Kurumsallaşma kuramı bağlamında bir yerel yönetim yapıları karşılaştırması: Hollanda ve Türkiye örneği
Hollanda 41.528 km2 yüz ölçümü ve 17,3 milyon nüfusu ile Avrupa’nın en küçük fakat yoğunluk olarak en yüksek ülkelerinden biridir. Ülke nüfusunun 404 bin 459’unu oluşturan Türkler, Hollanda’da yabancı kökenli nüfusu en fazla olan grubun başında gelmektedir. Ülkenin üniter bir devlet yapısına sahip olmasının yanı sıra yerel yönetimlerine oldukça fazla görev ve yetki vermesi, ülkenin yerel yönetim yapısını Türkiye karşılaştırması için dikkat çekici kılmaktadır. Türkiye’de yerel yönetimlerin özerkliği tartışmaları günümüzde de yoğun olarak devam etmektedir. Bu nedenle, hem üniter devlet yapısını koruyan hem de yerel yönetimlerine geniş yetki ve sorumluluklar veren Hollanda ile benzer özellikler gösteren Türkiye’yi genel hatlarıyla karşılaştırmak, iyi pratikleri görebilmek adına faydalı olacaktır. Bu çalışma açıklanan iki ülkenin yerel yönetimlerini ilgili literatür ve dokümanlar doğrultusunda analiz etmekte, yönetimlerdeki benzer ve farklı yönleri, iyi pratikleri belirleyerek kurumsallaşma kuramı bağlamında olası eşbiçimlilikleri tartışmaktadır